Av. Ç. Tuğberk GÜRCAN
Av. Ç.  Tuğberk GÜRCAN
ctugberkgurcan@gmail.com
8 Şubat 1935 Türk Kadınının İlk Kez Seçme ve Seçilme Hakkını Kullanımı Üzerine
  • 09 Şubat 2025 Pazar
  • +
  • -

Bugün Türk kadınının kendisine kazandırılmış seçme ve seçilme hakkını ilk kez kullanımının yıldönümü. Takvimler 8 Şubat 1935’i gösterdiğinde Türk kadını sandığa gidip bu hakkın kullanımı konusunda ilk deneyimini yaşadı. Pek tabii bunun ardında

5 Aralık 1934 tarihinde kabul edilen yasa ile Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmış olması yatmaktadır. Bu hakkın kazanımından birkaç ay sonrasında 8 Şubat 1935 tarihinde yapılan genel seçimlerde ilk kez kadınlar bu hakkını kullanmıştır.

Bu dönemle başlayan süreçte Türkiye büyük bir modernleşme ve demokratikleşme süreci yaşamaktaydı. Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleşen reformlar sayesinde kadınlar eğitim, iş hayatı ve siyaset gibi alanlarda daha fazla yer almaya başladı. Seçme ve seçilme hakkını kazanmaları da, bu eşitlik yönündeki en önemli adımlardan biri olmuştur.

8 Şubat 1935 tarihinde yapılan genel seçimlerde tarihimizde milat kabul edilecek şekilde toplam 18 kadın milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmeyi başarmış ve Türk siyasetinde yeni bir dönem başlamıştır. Bu gelişme, Türkiye’yi dünyada kadınlara siyasal haklarını tanıyan öncü ülkelerden biri haline getirmiştir. O dönemde birçok Avrupa ülkesi henüz kadınlara bu hakkı tanımamışken, Türkiye bu konuda ilerici bir adım atmıştır.

Hemen her yazımda da dile getirmeye çalıştığım şekliyle; bu büyük kazanımın, sadece bir yasanın çıkarılmasından ibaret değil, toplumsal bir zihniyet dönüşümünü de simgelemekte olduğudur. Hatta belki yasaların çıkmasından da daha ziyade toplumun onu benimsemesi, uygulaması ve konuda genel bir farkındalık kazanılması en elzem niteliklerdendir. Hiç şüphesiz kadınlarımızın siyasete katılımı, toplumsal gelişimin ve demokrasinin temel taşlarından biridir. Bu nedenle 8 Şubat, sadece bir tarih olarak değil, kadın hakları ve eşitliğini vurgulayan önemli bir gün olarak anılmalıdır. Çünkü, bu konuda ülkemizin tamamına yakını bugünü beklemiş ve bu konuya dair gereken özeni göstermiştir.

Bugün, Türkiye’de kadınlar siyaset başta olmak üzere her alanda aktif rol almaya devam etmektedir. Ancak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hala atılması gereken adımlar mevcuttur. Kadın temsiliyetinin artması, kadın haklarının daha da geliştirilmesi ve her alanda eşit fırsatlara erişim sağlanması, demokrasinin daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Bunlar da hiç şüphesiz zamanla daha da rayına oturacaktır. Fakat öncelikli hedef; kadın hakları konusunda gelişimi bizden sonrasında başlamasına rağmen büyük ölçüde bu uygulamaları sağlayıp; medeniyet ve kadın hakları konusunda şu an daha önümüzde kabul edebileceğimiz ülkeler ile bir an önce aramızdaki farkı gidermeli ve dünyaca kabul gören ilkeler ve haklar doğrultusunda ilerlemeye devam etmeliyiz.

Sonuç itibariyle, 8 Şubat 1935, Türkiye’de kadınların siyasal haklarını fiilen kullanmaya başladığı çok önemli bir tarihtir. Bu tarih, kadın haklarının kazanımı ve korunması için verilen mücadelenin simgelerinden biri olmaya devam etmektedir. Dileğimiz odur ki; bugünden itibaren temsil edilen kadın sayımızın giderek çoğalsın ve meclislerde, belediyelerde, muhtarlıklarda gördüğümüz yetkin kadınların sayısı her geçen gün artsın. Demokrasinin ve özgürlüğün öncüsü tüm kadınlarımıza minnetle.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?