Av. Ç. Tuğberk GÜRCAN
Av. Ç.  Tuğberk GÜRCAN
ctugberkgurcan@gmail.com
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
  • 28 Kasım 2024 Perşembe
  • +
  • -

Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadelenin simgesi haline gelmiş bir gün olarak takvimlerde ’25 Kasım’ bugünün anlamını veren gün olarak bilinmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından 1999 yılında kabul edilen bugün, Dominik Cumhuriyeti’ndeki Mirabal Kızkardeşler’in 1960’ta diktatör Rafael Trujillo rejimi tarafından öldürülmesinin ardından anılmaktadır. Kadın hakları savunucuları, bu tarihi, dünyada kadınlara yönelik şiddetin son bulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bir araya gelme günü olarak kutlamaktadır. Türkiye’de de her yıl 25 Kasım, toplumsal farkındalık yaratmak, kadınları şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak adına çeşitli etkinlikler ve protestolarla anılmaktadır. Keza geçtiğimiz günlerde haberlerde bolca gördüğümüz üzere yine Türkiye’nin çeşitli illerinde de kadınlarımız ve kadın hakları savunucularımız bugünün farkındalığını yaratmak adına çeşitli organizasyonlar, gösteri ve yürüyüşler ile bir araya gelmişlerdir.

Öncelikle kadına yönelik şiddetin küresel ve yerel boyutlarını incelemeye kalkacak olursak, şiddetin sadece fiziksel olmaktan öte birçok farklı yönde gerçekleştiğini görmekteyiz. Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve kadınların ekonomik, sosyal, politik ve kültürel haklarına yönelik ayrımcılığın bir yansıması olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya genelinde milyonlarca kadın, fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kalmakta, bu şiddet çoğunlukla aile içi ilişkilerde ve evliliklerde yaşanmaktadır. Birleşmiş Milletler’e göre, her üç kadından biri, hayatı boyunca fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bu oran da maalesef bizlere aslında ne kadar korkutucu şekilde yüksek olduğunu ve hala bu konu için çokça çaba sarf etmemiz gerektiğini göstermektedir.

Dünya genelinden sıyrılıp ülkemiz özelinde göz atacak olursak. Elbette Türkiye’de de kadına yönelik şiddet ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. Yapılan araştırmalar, Türkiye’deki kadınların önemli bir kısmının, hayatlarının bir döneminde fiziksel şiddete uğradığını göstermektedir. Ancak bu sorun, yalnızca şiddetin varlığıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bu şiddete karşı etkin bir şekilde mücadele etme konusunda da zorluklar yaşanmasıyla derinleşmektedir. Ülkemizde gerekli bilinci sağlamaya yönelik duyarlı vatandaşlarımız ve kadınlarımız tarafından yapılacak gösteri ve yürüyüşler bile maalesef şiddet ile sonlandırılmaya çalışılmış ve adeta kadına yönelik şiddetle mücadeleyle mücadele eder bir durum oluşmuştur.

Tüm bunlara rağmen Türkiye’de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, her yıl çeşitli sivil toplum kuruluşları, kadın hakları savunucuları ve bazı siyasi partiler tarafından geniş çaplı etkinliklerle kutlanmaktadır. Bugün, kadınların şiddete karşı haklarını savunmak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gündeme getirmek ve kadınları koruyan yasaların uygulanmasını sağlamak için bir fırsat olarak görülmektedir. 25 Kasım, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede bir dönüm noktası olmaya aday bir gün olup, her yıl hem toplumsal farkındalık yaratmak hem de siyasî ve hukuksal anlamda adım atılması için bir çağrı işlevi görmektedir.

Kadın örgütlerinin ve kadın hakları savunucularının 25 Kasım’da düzenlediği protestolar, yürüyüşler ve basın açıklamaları, Türkiye’deki kadına yönelik şiddet sorununu gündemde tutma adına önemli bir araç olmuştur. Bugün, aynı zamanda devletin kadınları şiddete karşı koruma yükümlülüğünün hatırlatılması, şiddet mağdurlarına yönelik daha etkili hizmetlerin sağlanması gerektiğine dair kamuoyu oluşturulması için bir fırsattır.

25 Kasım, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal bilinç oluşturmanın ötesinde, devletin sorumluluklarını yerine getirmesi ve kadınların eşit haklara sahip olduğu bir toplum inşa etme yolunda atılacak adımların belirleyicisi olacaktır. Türkiye’nin bu konuda daha etkili adımlar atması, yalnızca 25 Kasım’da değil, her gün kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk almasıyla mümkün olacaktır. Umarız ki bu 25 Kasım yürüyüşünde göz altına alınan vatandaşlarımız bir an önce bırakılır ve bugünün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olduğunu ve bunun toplumsal farkındalık ve bilincin kazanılması ve suçun önlenmesi için bir fırsat olduğunu halkımız ile birlikte devlet yetkililerimiz de anlar.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?