Hayatımızın her alanında var olan kadınların, sadece zor zamanlarımızda değil, günlük yaşantımızın her anında yanımızda olduklarını düşünün. Onlar, hayatın koşuşturmacası içinde bile, yüzlerinde bir tebessümle, yığınla sorumluluğu omuzlarında taşıyorlar. Peki biz, onların bu çabalarına ne kadar destek oluyoruz?

Kadınlar, sadece zor zamanlarda sığındığımız limanlar değildir. Onlar, hayatımızın her anında var olan ve kıymetini her daim bilmemiz gereken değerlerdir. Günlük hayatta onlara göstermemiz gereken ilgi ve alakayı, sıkıştığımızda hatırlamak, kız kardeşten, abladan veya annelerimizden sadece maddi veya manevi destek beklemek ne kadar adil?

Kadın olmadan yaşamın imkansız olduğunu kabul etmek gerek. Anneler Günü gibi özel günler, yılın sadece bir gününe sığdırılmışken, bu günlerde bile kadınlara hak ettikleri değeri vermekten kaçınan erkekler var. Oysa yılın her günü, kadınlara hak ettikleri ilgiyi ve sevgiyi göstermek, onları onurlandırmak ve desteklemek zor değil. Neyse ki, bu bilinci taşıyan ve uygulayan erkekler de mevcut. Tıpkı kadınların canına kastedenlerin mevcudiyeti gibi.

Görünmezleşen Şiddet

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yaptığı son açıklamaya göre, sadece Mayıs ayında Türkiye’de 40 kadın cinayeti işlenmiş ve 20 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuş. Bu rakamlar, toplumda derin yaralar açan ve acilen ele alınması gereken bir sorunu gözler önüne seriyor.

Öldürülen 40 kadından 14’ü, kendi hayatlarına dair en temel kararları almak istedikleri için – boşanmak, barışmayı reddetmek, evlenmeyi ya da ilişkiyi reddetmek gibi sebeplerle – hayatlarını kaybetmiş. İki kadın, annelerinin çocuklarının babası hakkında aldırdığı tedbir kararları nedeniyle öldürülmüş. Bir kadın, kızını koruma çabası içindeyken canından olmuş. Üç kadın ise ekonomik bahanelerle yaşamını yitirmiş. Ancak belki de en vahim olanı, 20 kadının ölüm sebebinin tespit edilememiş olması. Bu durum, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin toplumda nasıl görünmez kılınmaya çalışıldığının açık bir göstergesi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, bu verilerle birlikte, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin sadece sayılarla ifade edilemeyecek kadar büyük bir sorun olduğunu ve bu olayların her birinin ardında unutulmaması ve göz ardı edilmemesi gereken insan hikayeleri bulunduğunu vurguluyor.

Bu trajik olayların sadece istatistiklerle sınırlı kalmadığını, her bir sayının ardında yıkılan hayatlar ve parçalanan aileler olduğunu hatırlatmak isterim. Toplum olarak, kadına yönelik şiddeti durdurma ve kadın cinayetlerini önleme konusunda daha fazla sorumluluk almalı, bu konuda somut adımlar atmalıyız. Her birimiz, bu konuda farkındalık yaratmak ve değişim için mücadele etmekle yükümlüyüz.