Ramazanda oruç tuttuğumuz süre boyunca beslenme düzenimizi tamamen değiştirdik. Ramazanın bitmesi ile ise normal beslenme düzenimize artık geçiş yaptık fakat bayram süresi boyunca ve sonrasında dengemizi korumak bizim elimizde.
Diyetisyen Nisa Nur Özkan: Bayramla birlikte değişen yeni beslenme düzenimiz ile aşırı yemek ve tatlı tüketimi sonucu özellikle kalp, böbrek, karaciğer, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon rahatsızlığı olan kişilerde birtakım sorunlar oluşabilir. Metabolizmanın yavaşlaması ve sindirim sistemimizde bazı sorunlar yaşanmaması adına beslenmemize dikkat etmemiz gerekmektedir diyerek önemli uyarılarda bulundu..
Öğün atlamayın, azar azar ve sık sık yiyin
Bayram ile birlikte normal beslenme düzenine geçtiğimizde psikolojik olarak yemeği fazla tüketmek isteyebiliriz ve bunun sonucunda ortaya çıkacak en önemli problem hazımsızlık ve mide problemidir. Bu sebeple azar azar sık sık yemeyi tercih etmeli, yediklerimizi hızlı yemeyip iyi bir şekilde çiğnemeliyiz. Bir anda öğün sayılarımızı ve yediğimiz besinlerin miktarlarını arttırmamalı bunu kademeli bir şekilde gerçekleştirmeliyiz.
Bunları uygularken öğün atlamamaya ve aç kalmamaya da dikkat etmeliyiz. Kendimizi aç bıraktığımızda daha çok tatlı vb. şeylere saldırabileceğimizi unutmamalıyız.
Bayram sabahı kahvaltı nasıl olmalı?
Uzun zamandır kahvaltıya hasret kalıp bayramın ilk sabahından zengin bir kahvaltı sofrası hazırlamak istesek de onun yerine hafif ve bizi tok tutacak bir kahvaltıyla güne başlamayı tercih etmeliyiz. Özellikle yağlı ve ağır yiyeceklerden kaçınmalıyız. Örneğin börek, poğaça, sucuk, salam, kızartmalar ve reçeller yerine haşlanmış yumurta, tam buğday ekmeği ve mevsim sebzelerinden oluşan bir kahvaltı tercih etmeliyiz.
Bayramda tatlı, şeker ve çikolatalara dikkat!
Bayram denildiğinde aklımıza ilk olarak tatlılar geliyor. Bayram ziyaretlerimizde ayıp olmasın diye yediğimiz yada evimize gelen misafirlerimize ikram ettiğimiz tatlıların bir çoğu yüksek kalorili ve boş enerji kaynaklarıdır. Bu şerbetli, ağır tatlılar yerine hafif sütlü tatlıları tercih edebiliriz. Şeker gibi ikramlıklar yerine kendi hazırladığımız sağlıklı atıştırmalıkları ve kuru meyveleri misafirlerimize servis edebiliriz. Tatlı tükettiğimiz zamanlarda kendimizi dengelemek için o gün içinde meyve tüketmeyip, ekmek tüketimimizi azaltabiliriz.
Bol miktarda sıvı tüketmeyi unutmayın
Oruç tuttuğumuz süre boyunca sıvı kaybımız artabilir. Bu kaybı yerine koymak amacıyla ise sıvı alımına dikkat etmeliyiz ve günde en az 2-2,5 litre su tüketmeliyiz. Özellikle bayram döneminde daha fazla tükettiğimiz kahve, çay gibi içeceklerin vücudumuzda sıvı kaybına sebep olduğunu ve buna bağlı olarak bu içecekleri tükettikçe su tüketimimizi de arttırmamız gerektiğini unutmamalıyız. Günde 2 fincandan fazla kahve, 5-6 bardaktan fazla çay tüketmemeye çalışmalıyız. İçecek tercihlerimizi ayran, kefir ve mineralli su gibi seçeneklerden yana kullanmalıyız.
Hareket edin
Bayram ve bayram sonrasında unutmamamız gereken bir diğer nokta iste hareket. Yediğimiz besinlere dikkat ederken bunu günlük egzersizlerle desteklemeye dikkat etmeliyiz. Eğer günlük olarak egzersiz yapmaya zamanımız yoksa en azında araba vb. toplu taşıma araçlarını kullanmak yerine gidebileceğimiz yerlere yürüyerek gitmeyi, asansör yerine merdiven kullanmayı tercih edebiliriz. Bunların dışında fiziksel aktivitemizi arttırmak için yürüyüşler ve günlük egzersizler yapabiliriz.